- Tur Adı:
- Sivas-Elazığ-Erzincan-Malatya-Kemaliye Turu
- Tur Süresi:
- 4 gün
Sivas, İç Anadolu'nun doğusunda yer alan, Anadolu'daki tarihi İpek Yolu güzergahlarının kesiştiği bir yerde konumlanmış ve ünlü Kral Yolunun da geçtiği büyük bir ilimizdir. Sivas tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri, kaplıcaları ile turistlere ilginç tatil olanakları sunmaktadır. İç Anadolu'nun yüksek platoları üzerinde başlayan ve doğuya doğru yükselen il alanı; kuzey, doğu ve güneydoğuda dağlık ve sarp bir kesimle son bulmaktadır. Ortalama yükselti 1000 metrenin üzerindedir. İlde Kuzey Anadolu sıradağlarının uzantısı olan Köse Dağları, Torosların kuzey kollarından Tecer Dağları ve İncebel Dağları, Akdağlar, Yama Dağı yer almaktadır. Uzunyayla ve Meraküm platoları, ayrıca Kızılırmak, Kelkit, Çaltı vadileri önemli coğrafi oluşumlardır. Önemli akarsuları Kızılırmak, Kelkit Çayı, Tozanlı Çayı, Çaltı Çayı ve Tohma Çayıdır.
Erzincan, Doğu Anadolu Bölgesinde Yukarı Fırat bölümünde yer alan Erzincan; doğuda Erzurum, batıda Sivas, güneyde Tunceli, güneydoğuda Bingöl, güneybatıda Elazığ-Malatya, kuzeyde Gümüşhane-Bayburt ve kuzeybatıda Giresun ile çevrilidir. Erzincan İli genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır. Güneybatıdan Munzur, kuzeybatıdan Refahiye dağları İl alanına girer. Doğudan Erzurum' dan gelerek, batıya doğru uzanan Karasu ve Kop dağları, İl alanını derinlemesine aralarında geniş düzlükler bırakacak şekilde böler. İlin en yüksek noktasını Kesiş Dağları ( 3549 metre ) oluşturmaktadır. Dağlar arasındaki çukurlarda yer alan ovalar ve düzlükler boğazlarla birbirine bağlanmış durumdadır. Doğu Anadolu'nun, Yukarı Fırat bölümünde yer alan Erzincan Ovası, doğu-batı yönünde uzanır. Erzincan Ovası, Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeyindeki tektonik kökenli çöküntü alanı dizisinin batıdaki ilk ovasıdır. Doğuda Sansa Boğazıyla Tercan Ovasına bağlanır. Kalın bir alüvyon tabakası ile örtülü olan bölgenin en geniş ovası Pekeriç Ovasıdır. Doğuda Sansa Boğazıyla Tercan Ovasına bağlanır. Munzur ve Dumanlı gibi dağların yüksek kesimlerinde geniş yaylalar yer almaktadır. İl topraklarının Refahiye dışındaki kesiminin sularını Karasu toplar. Karasu, Kemaliye İlçesinde Kadıgölü suyu ile Miran suyunu aldıktan sonra, İlçenin güneydoğusunda Başpınar yakınlarında Elazığ İl sınırına girer.
Kemaliye, İl merkezine 194 km. 1168 km2 yüzölçümü olan ilçenin 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre nüfusu 7.736`dır. Nüfusun 2243`ü İlçe merkezinde 5493`ü köylerde yaşamaktadır. İlçeye 62 köy ve 25 mezra bağlıdır. Keban baraj gölü kıyısında güzel bir vadi içerisinde kurulmuş ilçenin geçmişte Eğin olarak bilinen adı Atatürk`ün adından esinlenerek Kemaliye olarak değiştirilmiştir. İlçe merkezi ve bağlı yerleşim yerleri geleneksel yöre mimarisini ve dokusunu büyük ölçüde korumaktadır. Doğal güzellikleri ve zengin folklor ve el dokuma halıcılığı ile ünlü olan ilçede halı festivali düzenlenmektedir. Özgün mimari özellikteki Kemaliye evleri, karanlık kanyonları, taşyolu projesi, akarsuları, Keban barajı gölü ve doğal güzellikleriyle Kemaliye turizm alanında önemli potansiyele sahiptir.
1.Gün
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Gök Medrese, Ulu Cami, Hükümet Konağı, Çifte Minareli Medrese, Şifaiye Medresesi, Divriği Ulu Cami ve Dâr-üş Şifâsı, Karanlık Kanyon
Sabah Hava limanında buluşma bilet işlemleri ardından Sivas’a hareket. Havalimanında bizi bekleyen aracımızla önce kahvaltı yapmak üzere Taş Ev’e gidiyoruz. Daha sonra şehir gezimize başlıyoruz. İlk durağımız, adını tuğla örgülü iki minaresindeki mavi çinilerden alan Gök Medrese oluyor. Kitabesine göre 1196-1197 yılında Kızıl Arslan Bin İbrahim tarafından yaptırılan Ulu Cami; Birinci Dünya Savaşı’nda yeni bir Türk devletinin kuruluşunda temel olan kongrenin yapıldığı ve bugün Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veren eski Sivas Lisesi; Vali Halil Rıfat Paşa tarafından 1884 yılında yaptırılan Hükümet Konağı; 1908 yılında Vali Reşit Akif Paşa zamanın da Jandarma Dairesi olarak yaptırılan sosyal hizmet binası; taç kapısındaki baş döndüren işçiliği ile Buruciye Medresesi; bir İlhanlı eseri olan Çifte Minareli Medrese ve Anadolu Selçuklu Tıp okullarının ve hastanelerinin en eski ve en büyüklerinden olan Şifaiye Medresesi’nden sonra öğle yemeğine geçiyoruz. Daha sonra Sivas’tan ayrılıyor ve Divriği’ye yola çıkıyoruz. Yol üzerinde Orta Asya'dan göç eden Kanglı (Kangar) Türk boyunun, göç ederken getirdiği kabul edilen Kangal köpeklerinin yetiştirildiği Kangal İlçesi’ne uğruyoruz. Dünya üzerinde bir eşi daha olmayan bu cinsin üretim tesislerini görerek ilçeden ayrılıyoruz. Evliya Çelebi’nin ‘Methinde diller kısır, kalem kırıktır’ dediği, bir mucize olarak kabul edilen Divriği Ulu Cami ve Dâr-üş Şifâsı’nı restorasyonun izin verdiği ölçüde geziyoruz. 1985 yılında "anıt eser” statüsünde UNESCO Dünya Miras Alanları Listesi’ne alınan yapı hem mimarlık hem de mühendislik olarak çağının çok ötesinde kabul edilmektedir. Yapıya eşsiz bir güzellik katan süslemeleri ise büyüleyicidir. Kemaliye’ye yola çıkıyoruz. İlk durağımız Karanlık Kanyon oluyor. Fırat’ın kolu olan Karasu üzerinde bulunan Karanlık Kanyon’da yapacağımız tekne gezisinde 1870’li yıllarda gündeme geldiği halde 2002 yılında açılan Taşyol’u da göreceğiz. Dünyanın ikinci büyük kanyonu olan Karanlık Kanyon, Fırat’ın gizli cennetidir.
2.Gün
Sırakonak Köyü, Apçağa Köyü, Manili Yol, Lökhane, Kemaliye Doğa Tarihi Müzesi,
Hemen her konuda türküsü bulunan ama en çok sevda, hasret ve gurbet kokan türküleriyle bilinen, eski ismiyle Eğin, yeni ismiyle Kemaliye doğası, kültürü ve evleriyle ilgi çekici güzellikleri barındırır. Taş işçiliğinin benzersiz örnekleri, mühendislik harikası köprüler, pınarlardan akan suların hayat verdiği vadiler manzumesi Kemaliye, kuruluşundan bu yana, çeşitli kültürlerin yaşandığı bir yer olma özelliğini taşır. Kahvaltı sonrası Anadolu’daki Türk konut türlerinin gerçek bir temsilcisi kabul edilen evlerin bulunduğu Sırakonak Köyü’nden yürüyüşe başlıyoruz. Vadi manzarası ve uyanan ilkbaharın coşkulu renkleriyle yürüyerek Ahmet Kutsi Tecer’in "Orda bir köy var uzakta "şiirinin ilham kaynağı ve doğduğu köy olan, Kültür Bakanlığı Tarafından, tarihi dokusu bozulmadan günümüze kadar gelebildiği için ödüle layık görülen Apçağa Köyü’ne varıyoruz. Öğle yemeği için "Ta Tu Ta” (Tarım, Turizm, Takas) Projesi üyesi olan ekolojik tarım çiftliklerinden birine gidiyoruz. "Ta Tu Ta”, Buğday Derneği tarafından yürütülen "Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” projesinin kısa adı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan bu çiftliklerde isterseniz gidip gönüllü olarak çalışabiliyorsunuz. Çalışma karşılığında gönüllünün konaklama ve yemek ihtiyaçları çiftlik tarafından karşılanıyor. Ya da ben çalışamam ama oradaki hayatı görmek istiyorum diyorsunuz ve ücretli olarak konaklıyorsunuz. Yemek sonrasında Kemaliye’yi gezmeye başlıyoruz. Her bir kapı tokmağı seyirlik olan evlerin arasından yukarıya doğru çıkıyor, arada dut ve pekmezin dövülerek yapıldığı lök (dövmeç) ile dut, beşateş, oricik, pekmez ve bal gibi şifalı ürünlerin satışının yapıldığı Lökhane’de mola veriyoruz. Tarihi Taşdibi Camii’yi takiben Manili Yol’a çıkıyor, tüm o hasret ve sevda dolu manileri okuduktan sonra Türkiye’nin ilk doğa tarihi müzesi olan Kemaliye Doğa Tarihi Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Müzede başta Kemaliyeolmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve mineral türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyal sergileniyor. Daha sonra otelimize dönüyoruz.
3.Gün
Ocak Köyü, Onar Köyü, Arapgir, Millet Hanı, Mirliva Ahmet Bey Camii,
Kahvaltı sonrasında Hıdır Abdal Sultan tarafından kurulan ve günümüze kadar 700 yıllık geçmişi ile tarihi ve turistik değerlere sahip; dik bir yamaçta, bahçeler arasında havası ve suyunun temizliği ile dikkat çeken tarihi ve turistik Ocak Köyü’nü ziyaret ediyoruz. Bölgenin ilk ve tek müzesi olan Ali Gürer Müzesi’ni geziyoruz. Sonraki durağımız ise Anadolu inanç sisteminde önemli bir yeri olan Onar Köyüoluyor. Alevi Seyyid Ocakları’ndan birinin temsilcisi ve ocağına bağlı geniş bir talipler ağı bulunan Şeyh Hasan Onar’ın, bilinen adıyla Onar Dede’nin adını taşıyan köyde bilinen en eski Cemevi’ni ziyaret ediyor ve Göktürkçe yazılı mezar taşlarını gördükten sonra Arapgir’e doğru yola çıkıyoruz. Tarihteki ilk adı ‘Daskuza’ olan yerleşmeden elde edilen bulgular tarihinin 6-7 bin yıl öncesine kadar gidebileceğini işaret ediyor. Eski Arapgir’de 1850 tarihli Millet Hanı’nda soluklanıp karşısındaki 1752 tarihli Mirliva Ahmet Bey Camii’ni geziyoruz. Arapgir, aynı zamanda son yıllarda yapılan konak restorasyonlarıyla da dikkat çekmektedir. Öğle yemeğinden sonra Malatya’ya yola çıkıyoruz. Şire Pazarı’nda alışverişimizi yapıp, Sanatçılar Sokağı’nı gezdikten sonra otelimize yerleşiyoruz.
4.Gün
Arslantepe Höyüğü, Battalgazi, Çarşı Camii, Yusuf Paşa Camii, Taşhoron Kilisesi, Harput Kalesi, Arap Baba Mescidi ve Türbesi, Arap Baba Türbesi ile Mansur Baba Türbesi, Ulu Cami, Kurşunlu Camii
Kahvaltı sonrasında Malatya’yı gezmeye başlıyoruz. Son yıllardaki kazılar sonucunda MÖ 3300-3000 yıllarına tarihlenen kerpiç bir sarayın ortaya çıkarıldığı Arslantepe HöyüğüMalatya’daki ilk durağımız oluyor. 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Alanları Geçici Listesi’ne alınan Arslantepe’den sonra Battalgazi’ye geçiyor ve dört eyvanlı planı ile İran’daki Büyük Selçuklu camilerinin Anadolu’daki ilk ve tek örneğini görüyoruz. Çarşı Camii, Yusuf Paşa Camii, Taşhoron Kilisesi de diğer gezeceğimiz yerler arasında. Öğle yemeğinden sonra Elazığ’a yola çıkıyoruz. İlk önce efsanelerin peşinden Harput’a uzanıyoruz. Yemekten sonra Urartular tarafından yaptırılan ve harcına su yerine süt katıldığı söylenen Harput Kalesi, Arap Baba Mescidi ve Türbesi, Arap Baba Türbesi ile Mansur Baba Türbesi’nde hikâyelerde gerçek payı arıyoruz. Anadolu’nun ilk avlulu camii olan Ulu Cami ve onun minberine ev sahipliği yapan Kurşunlu Camii’nden sonra havalimanına hareket bilet işlemleri sonrası İstanbul’a hareket. Yeni bir örganizasyonda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?
-
23 yıllık deneyim
Müşteriyi dinlemeyi, anlamayı ve ihtiyaçları doğrultusunda mükemmel hizmeti sunmayı, 23 yıllık tarihimizin temelinde tutuyoruz.
-
Kaliteli hizmet
Yaptığımız işe hakimiz, titiz çalışıyor ve tüm müşterilerimiz için yüksek kalitede hizmetler sunuyoruz.
Yardım İstermisiniz?
Size özel fırsatlardan faydalanmak ve haberdar olmak için bizim ile iletişime geçin!
0212 358 30 55kultur@arkorg.com