- Tur Adı:
- Egenin Gizli Köyleri
- Tur Süresi:
- 4 gün
Ege’nin sımsıcak havası, samimi insanları ve şirin evlerinin büyülü atmosferi içinde harika bir tatil geçirmek istiyorsanız ’’Ege’nin Saklı Köyleri’’ turu tam sizin için hazırlanmıştır. Ege deyince akla gelen ilk şehir güzel İzmir ile başlayacak olan turumuz muhteşem doğası ve tarihi yapısı ile dikkat çeken Birgi ile devam edecek, ardından pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kültür mozaiği beldesi Tire ile devam edeceğiz. Şarapları ve evleri ile ünlü şirin belde Şirince’ye uğramadan tabii ki olmaz Aydın-Çamlık’ta Açık Hava Tren Müzesi’nde muhteşem görüntüler alıp
Neler Yapılır?
Kulaklarımızda Sezen Aksu’nun ‘’Kalbim Ege’de Kaldı’’ şarkısının ezgisi ile Ege’nin göz bebeği İzmir ile turumuz başlayacaktır. Burada görülecek yerler arasında İzmir Saat Kulesi, Tarihi İzmir Kemeraltı Çarşısı, Kordon Boyu bulunmaktadır. Ege’nin Saklı Köyleri turumuzun ikinci durağı ise Birgi olacaktır. Burada Anadolu’nun en eski camilerinden olan Ulucamii, İlk Türk donanmasını kuran Gazi Umur Bey Anıtı, yörenin mimarisini en iyi şekilde özümseyebilmek için Camii-i Kebir Mahallesi, Ege’ye özgü mimari yapısını halen koruyan çok eski yapılardan biri olan Çakırağa Konağı ve ayrıca Derviş Ağa Camii, Çukur Medrese ve Hamamı, Demirli Mağaza, Bıçakçı Seyyid AliÇeşmesi göreceğimiz yerler arasındadır. Bir sonraki durağımız ise muhteşem doğası ve zengin tarihi dokusuyla Tire olacaktır. Tire’de üstte 34 altta 19 odası bulunan tarihi Kurşunluhan Kervansarayı’nı göreceğiz. Meşhur Tire bezinin doğduğu yerde tezgâhlarda nasıl işlendiğini göreceğiz. Bu herkes için harika bir deneyim olacaktır. Takunya ve keçe atölyeleri de gezi planımızın ilginç kısımlarından olacaktır.
Şaraplarıyla meşhur eski Rum köylerinden Şirince Ege’nin Saklı Köyleri turunun en vaz geçilmez noktalarından biridir. Otantik eski Rum evlerinin arasında dolaşıp hoş meyve şaraplarından tadabilirsiniz. Şirince’den sonra Aydın’ın Çamlık ilçesine geçiyoruz ve Türkiye’nin ilk ve tek Açık Hava Tren Müzesi’ni geziyoruz. Bu müzede İngiliz, İsveç, Amerikan, Alman ve Fransız yapımı 30’dan fazla lokomotif göreceksiniz. Ayrıca dünyada 2 adet bulunan odunla çalışan lokomotifi de burada görebilirsiniz. Sırada yine Ege’nin eski Rum köylerinden olan Doğanbey Köyü bulunmaktadır. Taş sokakları, aslına uygun restore edilmiş köy evleri ile bu köye bayılacaksınız. Köyün tepesine çıkıp zeytin ağaçlarının gölgesinde denizi izlemenizi kesinlikle tavsiye ederiz. Dilek Yarımadası Milli Parkı’na ait müzeyi gezdikten ve Büyük Menderes Deltası Kuş Cenneti hakkında bilgi aldıktan sonra bu şirin köyden ayrılıyoruz.
Bafa Gölü’nün eşsiz doğası ve manzarası eşliğinde çaylarınızı yudumlayıp hoş bir tatil keyfi yapabilirsiniz. Bu keyifli dinlenmenin ardından oldukça dikkat çekici bir antik kent, Stratonikeia Antik Kenti gezimiz sizleri bekliyor olacak. Türkiye de bulunan en ilginç antik şehirlerin başında gelen bu yerde, terkedilmiş bir köy ile antik şehir kalıntılarının iç içe geçtiğini göreceksiniz. Köy evlerinin devşirme antik taşlarla yapıldığını, evlerin bahçesinde antik şehrin kalıntılarını görünce çok şaşıracaksınız. Gezeceğimiz yerler arasında; halk meclis binası, tiyatro, agora, gymnasion gibi sayısız antik şehir kalıntısını sayılabilir. Ege’nin Saklı Köyleri turumuzun bir sonraki durağı ise Muğla-Akyaka olacaktır. Muhteşem doğası, eşsiz güzellikteki denizi ve Muğla’nın otantik köy evleri ile Akyaka’ya hayran kalacaksınız. Yapacağınız Azmak Çayı Tekne turu da muhteşem doğası ile sizi kesinlikle büyüleyecektir. Son durağımız da pek çok diziye ev sahipliği yapmış doğası ve mimari yapısıyla herkesi kendine hayran bırakan Muğla’nın beldesi Bozüyük olacaktır. Burada köyün yöresel lezzetlerinden satın alabilir ve köyün otantik atmosferini doya doya yaşayabilirsiniz. Daha sonrasında bir sayfiye merkezi, Koru Çayı’nın kaynadığı yer olan ve 800 yıllık asırlık çınar ağacı ile ünlü Pınarbaşı sizi bekliyor olacak.
1.Gün:
Germiyan Köyü, Barbaros Köyü, Bademler Köyü, Seferihisar, Sığacık, Kuşadası
Belirtilen havalimanında buluşma sonrasında İzmir’e yolculuk ediyoruz. Sabah saatlerinde ekstra olarak köy kahvaltımızı aldıktan sonra Türkiye’de Slow Food (katkısız gıdalar üretmek ve geleneksel yemekleri yaşatmak) hareketine katılan tek köyümüz olan Germiyan Köyü’nü gezeceğiz. Köyün sokaklarında dolaşırken evlerin ve sokakların çiçek motiflerle boyanmış olduğunu göreceksiniz. Sonrasında Türkiye’de ilk temalı festivali olan Oyuk (Korkuluk Festivalini) gerçekleştiren Barbaros Köyü’nü ziyaret edeceğiz. Festival sonrasında köylülerin yaptıkları bu korkuluklar köyün sokaklarında tüm yıl boyunca sergileniyor. Hem bu korkulukları göreceğiz hem de çat kapı evi yazan bir köy evininin kapısını çalıp eve konuk olacağız. Ardından Susuz Yaz filminin çekildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığın 2012 yılında yaptığı yarışmayı kazanan Türkiye’nin en temiz köyü, ülkemizin tiyatrosu olan ilk ve tek köyü Bademler köyünü gezeceğiz. Bu günde en son gezeceğimiz yer ise yöresel mimarisine, geleneklerine, göreneklerine, sahip çıktığından dolayı 2009 yılında Türkiye’de ilk Cittaslow (Yavaş Şehir) unvanını kazanmış olan Seferihisar’a gidiyoruz. Burada ilk başta balık menüsünden oluşan öğle yemeğimizi aldıktan sonra, bazı dizi filmlerin çekildiği Sığacık’ı gezeceğiz. Burada, Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış Osmanlı Kalesi’ni, iç kalede inşa edilmiş ve otantikliğini kaybetmemiş evleri ve sokakları yürüyerek gezeceğiz. Sakin şehrimiz Seferihisar’ı doyasıya gezdikten sonra Gümüldür – Özdere üzerinden otelimize doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
2.Gün:
Şirince, Eski Rum Evleri, Şirince Şarapları, Tire, Ödemiş, Birgi, Çakırağa Konağı
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, şarabı ve eski Rum evleri ile meşhur, evleri, sokakları ve insanları ile sizleri kendine çeken Şirince'ye hareket ediyoruz. Şirince Köyünde kısa bir yürüyüş ile köyün mimari dokusunu ve güzelliklerini görme şansına sahip olacağız. Köy meydanında vereceğimiz mola sırasında yöresel ürünleri ve şarapları alabilirsiniz. Molamızın bitiminde Tire’ye hareket ediyoruz. Tire çarşısını gezerek turumuza başlıyoruz, zanaatların son örneklerini (Keçecilik, Urgancılık, Nalıncılık, Semercilik, Saraçlık ve Yorgancılık) ustaların tezgâhları başında görerek bilgi alıyoruz, sonrasında çay ve kahve içmek için serbest zaman vereceğimiz Dere Kahvesine uğruyoruz. Tire gezimiz sonrası Müze kent olan ve hayran kalacağınız Birgi’ye hareket ediyoruz. Birgi’de ilk olarak bizleri yaşam ve ölümün iç içeliğini gösteren " Güneş ve Selvi” ağacını görüyoruz. Sonrasında Türk konak mimarisinin örneklerinden biri olan Çakırağa Konağını gezeceğiz. Konak gezimizin bitiminde halk arasında Aslanlı Camii olarak bilinen Ulu Camii ve Sultan Şah Türbesi’ni gördükten sonra yöreye özgü ürünleri bulacağınız noktada mola vereceğiz. Birgi de en son duracağımız yer ise yöreye özgü bir ev olan Andaç Evi olacaktır. Ardından Ödemiş’e doğru yol alıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
3.Gün:
Sabah otelimizde alınan açık büfe sabah kahvaltı sonrasında Söke’ye bağlı geçmişteki ismi Domatia olan günümüzdeki ismi Doğanbey’e hareket ediyoruz. Köyümüzde ilk olarak Dilek Yarımadası Milli Parkına ait müzeyi ziyaret edip, milli park hakkında slayt gösterisi izleyeceğiz. Tarihi dokusunu koruyan köy içinde yürüyüş yaparak geçmişe geri döneceğiz. Entel Köy Efe Köye Karşı – Dedemin İnsanları filmlerinin çekildiği köyde çay molamızın ardından Bafa Gölü kenarında kısa bir mola vereceğiz. Sonrasında antik kentin tam da içinde kurulmuş olan terkedilmiş Eskihisar köyünü ve Stratonikeia Antik Kentini gezeceğiz. Gezerken hem köyümüze hem de antik kent kalıntılarına hayran kalacaksınız. Antik kentte göreceğimiz yerler arasında halk meclis binası, agora, tiyatro olacaktır. Köy gezimizin ardından öğle yemeğini alacağımız ve sırtını yemyeşil dağlara, eteklerini masmavi sulara yaymış sessiz, huzur dolu, Sakin Şehir unvanına sahip olan Akyaka’ya ulaşıyoruz. Öğle yemeğimizi Kadın Azmak kenarında ki restauranttımızda aldıktan sonra yaptığı ev ile Uluslararası Ağa Han mimarlık ödülünü kazanan Nail Çakırhan Evini ziyaret edeceğiz. Sonrasında ağaçlar ve sazlıklar arasından süzülerek Gökova Körfezi’ne akan doğal bir akvaryum gibi olan Kadın Azmağında küçük bir motor turu yapacağız. Koruma altına alınan bu bölge kahverengiyle, yeşilin ahenginin olağanüstü olduğu, yaz ortasında bile suyun sıcaklığı 8 dereceyi geçmemesi, şiirsel güzellikteki su altı bitki örtüsü, elinizle tutuverecekmiş hissine kapılacağınız balıkları, kaplumbağaları, üzerinde süzülen ördekleri sizleri kendisine hayran bırakacak. Sokaklar arasında kısa bir gezintinin ardından eski Türk filmlerin çekildiği mekânlardan biri olan devasa okaliptüs ağaçlarıyla çevrili eski Marmaris yolunda fotoğraf molası vereceğiz. Bugün son gezi alanımız ise Leylek Köy olarak da adlandırılan Akçapınar Köyü olacak. Binlerce yıldır Afrika ile Gökova arasında mekik dokuyan leylekler; barınma, yumurtlama ve kuluçka döneminde Gökova düzlüğünde yer alan Akçapınar Köyü'nü kullanıyorlar. Leylekleri kendi yuvalarında görüp fotoğrafladıktan (zamanına bağlı olarak) sonra köy meydanında alışveriş için serbest zaman vereceğimiz. Ardından otelimizin olduğu Muğla Şehir merkezine hareket edeceğiz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
4.Gün:
Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, ilk olarak eskiden önemli bir ticaret merkezi olan günümüzde ise el dokuması halıların satıldığı Yağcılar Hanı’na gidiyoruz. Sonrasında yöreye has tahin helvasının tadına bakmak için kısa bir lezzet molası veriyoruz. Saatli Kuleyi gördükten sonra Ormancı Türküsünün çıkış noktası olan Gevenes Köyü (Çaybükü’nde) Belen Kahvesinde çay ve kahve molası vereceğiz. Çay molamızın bitiminde ise Cittaslow (Yavaş Şehir) şehrimiz olan Yenipazar’a hareket edeceğiz. İlk başta pidesiyle ön planda olan ilçemizde öğle yemeği için mola vereceğiz. Sonrasında Milli Mücadele de büyük yararlılık göstermiş olan Yörük Ali Efe adına kurulmuş olan müzeyi ve mezarını ziyaret edeceğiz. Buradaki anlatımların ardından ayan olan Cihanoğlu sülalesinin inşa ettiği başta tavanı olmak üzere pencere ve kapılardaki ahşap işçiliği ile sizleri hayran bırakacak Cihanzade Mustafa Camii’ni görmek için Koçarlı’ya hareket edeceğiz. Camii gezimizin bitiminde gene Cihanzade sülalesi tarafından inşa edilmiş kule ve etrafında bugün büyük ölçüde tahrip olmuş konak ve hamamdan oluşan külliyeyi göreceğiz. Ardından İzmir Havalimanına transfer oluyoruz ve İstanbul yolculuğumuza başlıyoruz. Siz sayın misafirlerimizi bir dahaki Şehrin Anka Travel organizasyonun da görüşmek üzere sizleri aldığımız noktalara bırakıyoruz.
Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?
-
23 yıllık deneyim
Müşteriyi dinlemeyi, anlamayı ve ihtiyaçları doğrultusunda mükemmel hizmeti sunmayı, 23 yıllık tarihimizin temelinde tutuyoruz.
-
Kaliteli hizmet
Yaptığımız işe hakimiz, titiz çalışıyor ve tüm müşterilerimiz için yüksek kalitede hizmetler sunuyoruz.
Yardım İstermisiniz?
Size özel fırsatlardan faydalanmak ve haberdar olmak için bizim ile iletişime geçin!
0212 358 30 55kultur@arkorg.com